Uğultulu Tepeler adlı malikanenin ve arazinin sahibi Bay Earnshaw, şehre indiği günlerin birinde kimsesiz kara kuru bi çocuk bulur. 6-7 yaşlarındaki bu oğlan çocuğunu alıp evine getirir ve ona Heathcliff adını verir. Heathcliff, Eranshaw'ın oğlu Hidley ile kızı Catherine ile beraber büyür. Catherine ile de birbirlerine aşık olurlar. Ancak baba Earnshaw öldüğünde işler değişir. Evin çocuklarından farklı görünmeyen Heathcliff, Hidley tarafından dışlanır ve kötü muamele görür. En sonunda ise dayanamayarak evden kaçar. 3 yıl sonra zengin bir adam olarak geri döndüğünde ise işler değişmiştir. Earnshaw'ların maddi durumları bozulmuştur ve Catherine sırf zengin olduğu için komşu malikanenin sahibi Edgar Linton ile evlenmiştir. Heathcliff intikam amacı ile Edgar'ın kardeşi İsabelle ile evlenir ve bu iki aileye ait tüm mala mülke konmak için de ant içer.

Uğultulu Tepeler, Emily Bronte'nin ilk ve tek romanı çünkü yazar genç yaşta hayatını kaybetmiş. Ve benim en sevdiğim klasik romandır bu kitap. Heathcliff ile Catherine aşkı, aşk ve nefretin iç içe geçmiş hali. Ayrıca kitabın Heathcliff ve Catherine'in çocuklarının hikayesi ile başlayıp, geçmişe dönüşler yaparak asıl hikayeyi anlattığını da belirteyim. Bu arada kitabın bir de filmi var ki başrolünde Ralph Fiennes ve Juliette Binoche oynamakta...
 |
filmin afişi |
Bu kitabı ben de çok seviyorum. Kitaptaki aşk-nefret ilişkisinden daha çok, hikayedeki kahramanların hiçbirinin -en başta hikayeyi anlatan ve dinleyenin dahil- masum olmaması dikkate değer. Hikayede bahsi geçen herkes az çok kötü.
YanıtlaSilaynen... kimse masum değil aslında, tam beyaz veya tam siyah birisi yok.
Sil