İki arkadaş kamp yapmak için gittikleri bölgede, ilginç bir orman bulurlar. Bu ormanlık arazinin otasında bi çukur (muhtemelen obruk), bu çukurun tam sınırında da büyük bir evin kalıntıları vardır. Arkadaşlar orada etrafa bakarken bir günlük bulurlar. Ormandan ve çukurdan rahatsız olan iki arkadaş kamp alanına geri dönerler ve günlüğü okumaya başlarlar.
Günlük, bir zamanlar çukurun kenarındaki büyük malikanenin sahibine aittir. Kız kardeşi ve köpeği ile beraber yaşayan bu adam, malikaneyi ucuza almış ve o arazide yaşamaya başlamıştır. Çok geçmeden çukur ve çevresinde tuhaf olaylara şahit olmuştur ve bunları günlüğüne yazmıştır. Günlük korkutucu başlayıp, kozmik anılara doğru giden tuhaf hikayeler ile doludur.
Kitap, korkutucu bir hikaye olarak başlasa da, ilk başladığı noktadan çok farklı bir yönde devam ediyor. Hikayeyi anlatan günlük sahibi, tüm bunları uydurmuş bir şizofren miydi, yoksa cidden bu olaylar yaşanmış mıydı bilemiyorsunuz. Yeraltı edebiyatı sevenler buyursun diyorum. Ben sevdim ve kısa sürede de bitirdim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder